top of page

N - Lazuri - Turkuli

N- Harfi ile başlayan Lazca Türkçe sözcükler

n
na: şart son eki, bazı tamlamalarda kullanılan ön ek, sıfat yapan ön ek
naaşani: altıda biri
nacinu/nocinu: bastırmak, yüklenmek (kuvvet vermek)
naçxovrani: dokuzda biri
nafak'a: geçim kaynağı
nagazi: kafkas çoban köpeği
naqona: devam
naxutali: beÅŸte biri
naxveri: yıkanmış
nak’limeri: bulaşmış
nak'limu: bulaşmak (hastalık bulaşmak)
nak'otxani: kaçıncı
namk’ele: hangi tarafa, hangi yöne
namk’elendo: hangi tarafdan
namtini: bazen, bazıkere, bazı
namu: hangisi
namuk’ala: hangisi ile
namus: hangisin(d)e, (datif)
namuÅŸa: hangisine
namuÅŸi: hangisinin
namutxani: hangisi, herhangi bir ÅŸey
nana: anne
nanç'inerot: yaklaşık, tahmini olarak
nanadixa: anakara
nananena: anadil
nanaşant’işi: üvey anne
nandidi: büyükanne, nine
nandobadona: anavatan
nandoguroni: anaokul
nan3'opula: anaokul
naotxali: çeyrek
naotxani: dörtte biri
naovrani: sekizde biri
nantxeri: çarpmış, değmiş
nantxu: çarpmak, değmek
narÄŸi: dert
narÄŸoni: dertli
nasumani: üçte biri
naşkvinu: bırakmak, azat etmek, özgür kılmak, salıvermek, terk etmek
naÅŸkvitani: yedide biri
navitani: onda biri
naziri: bakan
na3iaonaluri xe3ela: hakimiyeyi milliye
na3ionali: milli, ulusal
na3ionalurot: ulusal olarak, ulusal ÅŸekilde
na3’ile: parça
ncaxeri: ses getirerek vurulmuş, ses getirerek dövülmüş, ses getirerek yoğurulmuş
ncğimeri: buruşuk, ezik büzük
nciri: uyku
ncirişguda: uyku küpü, çok fazla uyuyan, uyku bağımlısı
ncumori: sirke
nçaxeri: çalkalanmış
nçamina: kaşıntı
nçamineri: kaşınarak, kaşınmış, kaşınma haliyle
nçeri: ızgara
nçxili: örgü şişi
nç’operi: yakalanmış, tutsak edilmiş
ndğaleuli: günübirlik, günndüzleyin
ndğeri: günlük
ndÄŸili: bayat
ndri3’eri: işi ağırdan alarak, uyku sonrası gerilerek
ndri3’eri ndri3’eri: gerile gerile, kasıla kasıla, zorla zorla, istemeye istemeye
nduraloba: sağırlık
neferi: bir tür atmaca avlama yapılandırması
nek’na: kapı
nena: dil, söz, kelam
nenaçkina: gramer, dilbilgisi
nenapuna: sözlük
nenaş gamaqopinapu/gamaqominapu: söylenti çıkarttır(t)mak
nenaş gamaqopu/gamaqominu: söylenti çıkartmak
nenaÅŸgektira/cuÄŸabi: cevap
nenaşgektiru/ cuğabiş meçamu: cevap vermek
nenaÅŸosrialu: dedikodu yapmak
nergi: fide
nergona: fidelik
nez’i: ceviz, ceviz ağacı
ngrimoneri: yuvarlanarak, yuvarlama haliyle
niğabi: kalıp
nik'aleri: türleme haliyle
nik'ardinu: beğenmemek, burun kıvırmak, hafife almak
nisa: gelin
nisadi: yenge
nisağa: bir kadının erkek kardeşinin hanımı, elti
nisanoba: gelinlik (kavram haliyle)
nisori: semer
nişi: kayık
niza: tartışma, münakaşa
nk’ileri: kapalı, katatılmış
nobargene: yaÅŸam yeri, yerleÅŸim yeri
nobargeneÅŸsva: yerleÅŸim mevkii, yerleÅŸim yeri
nobargeri: yerleÅŸmiÅŸ, mesken edinmiÅŸ
nobu(nu): yüksek bir yerde asılı durmak
(amobu/amobinu: içeride olmak, içeride durmak, yukarıda asılı olmak, yukarıda durmak, asılı olmak, asılı durmak
odas dolokunepe amabun/odada elbislere asılı)
(gamobu/gamobinu: dışarıya doğru asılı halde olmak (elbise, göbek vb)
dolokunepe gale gamobun/elbiseler dışarıda asılı)
(gobu: dökmek
3’k’ari gelamibi (gemibi)/bana su dök
3’k’ariş gobu va giçkin i?/su dökmeyi bilmiyor musun?) (gelabu/gelobinu: dökmek (ele vb), eşyaları sıcak suya veya deterjanlı suya batırmak, sıcak veya deterjanlı suyla durulamak)
dolokunepe gelubines/eşyaları sıcak suya bastırdılar/eşyaları duruladılar)
(gejobu/gejobinu: üzerinde asılı halde mevcut olmak, bir kapa sıcak su ilave etmek
k’uk’umas 3’k’ari kogejobi/gügüme su ilave et)
(dolobinu/dolobu: doldurmak, bardağa su doldurmak, kaba su doldurmak, kuyuya su doldurmak, kaba su dökmek
k’uk’umas 3’k’ari kodolubi/güme su doldur)
(ejobinu/ejobu: üzerine dökmek, üzerine su ilave tmek (su vb sıvı)
ç’uk’is 3’k’ari ejubi/kazana su ilav et)
(go3’obinu/go3’obu: ön tarafta üzerinde mevcut olmak, yukarıda üzerinde asılı halde mevcut olmak
oxorcas ek’o didi 3i3i mu go3’obut’u eşo/kadında o ne büyük meme var dı öyle
gidelik ncaşi dudis go3’obun/meyva toplama sepeti ağacın zirvesinde asılı
(mojobu: üzerine dükmek, üstüne dökmek, üzerine mevcut olmak, üstünde mevcut olmak
ğoberis masari mojobun/çeperin üstünde kazık mevcut (var)
berepek dolokunepe oncireş jin komojobğerenan/çocuklar elbiseleri yatağın üstüne atmışlar (yaymışlar))
(meşobu: kapalı yere dökmek, araya dökmek
ğormas 3’k’ari komeşobi/deliğe su dök)
noçxe: bulaşık
noç'are: yazı, tabela
noç’u/naç’u: acımak, içi gitmek
noçkinu: musallat olmak, ısrar etmek, üstelemek, bela olmak, bela aramak
noderi: imece
nodgitu: karşı durmak, diklenmek, girişmek
nodvinu: tutuşturmak, yakmak (ışık, lamba, sigara vb)
nogure: ülkü
noğa: çarşı, merkez, şehir
noğame: damat adayı, damat (nişanlılık sürecindeki)
noÄŸamisa: gelin
noğira: hedef, amaç, gaye
noğiru: işaret etmek, parmak göstermek, nişan almak
noÄŸuri: ÅŸehirli
noqonu: devam ettirmek, devam etmek, arkasından gitmek
noxanç'k'ule: odun kırıntısı
noxant'e: tablo
noxap’ule: odun kırıntısı, yonga, çıra
noxi: halı
noxmare: demirbaş, kullanılmış
noxokte: karışım, alaşım
noxondoba: dayanıklılık
noxondu: sabretmek, dayanmak
noxurapu: miktir çekmek, rest çekmek, def etmek, kovmak
nokterisa: kuma
noktira: takas, trampa
noktu: bürünmek
nok'ate: mahsup
nok’i: iplik
nok’limu: bulaşmak
nok’uçxeni: ayak izi
nok’u3xinu: dikkat çekmek, uyarmak
nok’u3xinoba: farkına varmak
nok'vate: indirim, makas
nomera: numara
nomxvacu: omuz vermek, destek vermek
nop’in3’k’ale: odun yararken oluşan ince ince odun parçaları
nop’in3’k’olu: odunu incecik incecik parçalara ayırmak
noseri: akıllı
nosi: akıl
nosiş gedumu/nosiş meçamu: akıl koymak, akıl vermek
noşiş koxodvu: aklını yitirmek
nosiş meçamu: akıl vermek
nosiş oguru: akıl öğretmek, yol yordam göstermek
nosiş omt’inu: çıldırmak, aklını yitirmek
nosiş o3xont’inu: aklını yitirmek, delirmek
nosişi oqopinu: akıllı olmak
noskidale: yaÅŸam yeri, yerleÅŸim yeri
noşkeri: kömür
nostoni: lezzet, tat
noşiş gamaqonu: aklını çıkartmak
noşkeri: aşırı yanık, kömür
noÅŸkvidapu: boÄŸdurtmak
noÅŸkvidu: boÄŸmak
notkvame: deyiÅŸ, vecize
notkvu: dedikodu yapmak, hakkında konuşmak
not’exi: ekmek dilimi
no3xe: borc, ödünç
no3xone: lohusa
no3xu: borc almak, borç vermek, adak adamak
no3ilexi: ceviz yağı
no3in3xale: kıvılcım
no3'ile: mahsul, bölüm
nt’k’aberi: istif edilmiş
nt’rineri: sığdırılmış
nt'ro3a: heyelan
nufok’useri: odaklanmış halde
nufok’usu: odaklanmak
nuxu: iki avuçluk ölçü
num3xva: artı(+)
nunk’u: surat, ağız, yüz
nuntxva: çarpı(x)
nuzi: çim ağacı
nzik'eri: sıyırılmış (gömlek vb), ezilmiş büzülmüş
n3umu: yaÄŸ

Please reload

Lazuri Doviguram

bottom of page