top of page

K' - Lazuri - Turkuli

K' - Harfi ile başlayan Lazca Türkçe sözcükler

k'
k’abuxrak’a: kaburgaları meydana çıkmış, birderi bir kemik gibi, iskeletor gibi
k’afe: kafe
k’afesi: kafes
k'axaber: lazca insan ismi
k’ai: iyi
k’ai guri: iyi yürek
k’ai guroni: temiz kalpli, iyi yürekli
k'aixeşa: güzelcene, iyicene, iyiele
k'ainoba: iyilik
k'ainoboni: olumlu
k’aişi oqopinu: iyi olmak
k’ak’ali: ceviz, buket, adet
k’ala: ile, …beraber, pudra
k’alaşi: güneyden esen ılık bir rüzgar türü
k’alati: sepet, çember, pota
k’alemi: (oç’arale) kalem
k'alivi: uzaktaki mısır vb tarlası kulubesi (yüksek bir yerde)
k’almaxa: alabalık
k’ambeşi: camış
k'amçi: kamçı
k’amoti: makyaj masası
k'andğo: çilek
k’ank’eri: tahta kaşıkla dövülerek yapılan bir tür lahana yemeği, bir cisimle dövülerek veya vurularak ezilmiş, ince ince parçalar ayırılmış halde olan
k’ank’aleri: titreyerek
k’antari: (o3’inale) kantar
k'antxa: hopa engereÄŸi (vipera kaznakovi: kafkas engereÄŸi)
k’ant’o: pul, balık pulu
k’apaği: (motragale) kapak
k'ap'asit'e: kapasite
k'ap'et'i: saÄŸlam, sert
k’ap’ineri: koşarak, koşma haliyle
k’ap’k’ap’i: hortlak
k'aplani: kaplan
k’ap’ina: koşu
k’ap’inoba: kros, koşu k’ap’ula: sırt (insan sırtı), arka, ard
k’ap’ulaşk’ele(n): arka tarfta(n)
k’arak’i: tereyağı
k’aravi: gemi
k’ardala: kazan
k’ardi: kalınca toprak parçası (toprağı bellemeden sonra ortaya çıkan kalınca toprak parçası)
k’arfi: çivi
k’ark’aleri: gıdaklama haliyle
k’arp’uzi: karpuz
k'a(r)k'alak'i: yağmur sonrasında deniz veya dere içinde birikmiş odun parçaları
k’arta: her, tamamı, hepsi
k'artak: (ergatif) herkes, tamamı, hepsi
k’arvanale: peteklik, petek yeri
k’arvani: petek, arı kovanı
k’at’iri: katır
k’at’u: kedi
k’at’umt’k’uri: (yabankedisi) vaşak
k’avela: karyola
k’aveşperi: kahverengi
k'avk'asuri: kafkasyalı
k'avk'as(ur)oba: kafkasyalılık
k’avuli: sav
k’azi: duvak
k'azoni: bulvar
k'a3axuri: öz suyu kalmış erik marmelatı
k’a3xanak’a: likapa, yaban mersini
k’a3’an3’ela: meteliksiz, dilenci
k’ele: taraf
k’epri: kendir
k’era: ocak (aile, sülale)
k'ercoxo: soyadı
k’eremuli: kiremit
k'erk'eli: simit
k’erk’esi: akbaba
k'erk'eta: aşırı sert, çetin ceviz (mecazi anlamda çetin ceviz)
k’et’i: çubuk
k'eza: kaza
k’ibiri: diş
k’ibiriş oçxapu: diş fırçalattırmak
k’ibiriş oçxu: diş fırçalamak, diş temizlemek, diş yıkamak
k’ibiriş oxri3ku: diş fırçalamak
k’ida: oda, taş duvar
k’idala: kurum, kuruluş
k’ideri: kurul, kurulmuş (ev vb)
k’iderkva: dikilitaş
k'idi: ağaçkakan
k’ik’ili: gaga, tohumun yeşeren filizi
k’ila: anahtar
k’ileli: kapak
k’ina: demir
k’ineri/k’ik’oneri: seyreltilmiş/temizlenmiş (bitkilerin etrafını seyreltme işinin yapılmış hali)
k’inura: çapalama zamanı, mayıs
k’irç’ole: banyo kesesi
k’irda: kaya
k’ireri: bağlanmış, bağlı
k'iri: kireç
k’irk’oleri: kıvırcıklaştırılmış, kıvırcık halde
k’ipi: kenevir
k’irza: lahana vb sebzelerin dövüldüğü, yemek karıştırmada kullanılan büyükçe düz tahta kepçe
k'ise: hopa'da bir köy, sugören köyü
k’iti: parmak
k’itiş geçamapu: parmak bastırtmak, imza attırtmak
k’itiş geçamu: parmak basmak, imzalamak
k'itxa(la): soru
k’itxeri: okumuş, eğitim görmüş, okumuş halde
k’izi: kaşık
k’libi: klip
k’limura: bulaşıcı
k’obo: ham, olmamış (meyva vb), olgunlaşmamış
k'oçdelpini: yunus adam, balık adam, dalgıç
k’oçi: adam, insan
k'oçineburi: insancıl
k’oçinoba: insanlık, insan severlik
k'oçinoboni: insanlıklı, cana yakın, sevecen, sempatik
k'oçumçane: beyefendi, bay
k’oç’obi: lamba
k’oxlidi: midye
k’oi: keşke
k’ok’ari: çengel, kanca
k'ok'i: ada
k’ok’i3’a: boğmaca (hastalık türü boğmaca)
k’ok’uçi: hindi
k'olxi: kolh (lazmargal), lazmargal'ların atalarının ismi
k’olxoba: kolhluk, lazmargal olma şuuru veya bilinci
k'olxuri: kolhalı, kolkha özgü, lazmargal’a özgü, kolkhca
k’oli: çekirge
k'oliba: kulübe
k'oloni: kolon
k’oma: duman
k'oment'ari: yorum, kritik
k'omer3iuli: ticari
k'omer3ialoba: ticaret(çi)lik
k’onaği: konak
k'onari: …kadar
k'oncolozi: cadı
k'onk'oraxi: döş kemiği
k'onst'ant'a: köstence (romanya'da karadeniz kıyısında bir şehir)
k’op’a: kepçe
k'opça: düğme
k’op’ç’a: eteklik veya sütyen kancası
k'op'ele: piç
k’op’i: şişik
k’orada: hopa yöresinde rizeli türklere hitap sözcüğü
k’orğoni: sivrisinek
k'orida: tahta kurusu
k’ork’ot’i: kartopu
k'oroba: toplama, derleme, biriktirme
k'orobale: derleyiş, biriktirme yeri, derleme yeri, toplama yeri, derleme çalışması
k’oroberi: toplanmış, topluca, bir araya gelerek, toplanmış vaziyette, birlikte
k’oro3xa: sayım
k’oro3xala: ağıt
k’oro3xu: saymak, sayıklamak
k’oro3xalu: ağıt yakmak, sayıklamak
k’oro3xeri: sayılmış, sayılı
k'orta: bölü(/)
k’ot’o: saksı
k’romepuna: soğanlık
k’romi: soğan
k’ruxini: inleti, inilti, hastanın inleme sesi
k’uçxe: ayak
k'uçxeşbulti: futbol
k'uçxeş obaz'gu: ayak diremek, yerinden kıpırdamamak
k’uç’i: mide
k'udelxaşari: sırık kuyruklu, kuyruğu uzun
k’udeli: kuyruk
k’udelmak’asi: kırlangıç, makas kuyruklu
k’udeloni: kuyruklu
k'uk'ulina: karabatak
k’uk’uma: gügüm
k’uk’umboli: yabani soğan
k’ulani: yetişkin kız, genç kız
k’uledibi: hopa’da bir mahalle, kuledibi mahallesi
k'um3xi: kenar
k'undi: bok (insan boku)
k’undimç’k’omu: bok yiyen
k'undişskindina: bok böceği, bok hayvanı
k'undura: ÅŸubat
k’un3xi: dikkat
kun3’ula: ada
k'un3'uli: uc
k’up’at’i: sucuk
k’urbeti: gurbet
k'uri: kuzgun
k’urk’a: meyva çekirdeği
k’urna: musluk
k’uro: boğa
k’urşunu: kurşun
k’urta: kadın donu, geleneksel uzunca bayan iç çamaşırı
k'urump'i: tomurcuk
k'uski: tekme
k'usk'uli: omurilik
k’usuri: kusur
k'ut'ali: (derini) derin
k'ut'u: penis
k’varçxani: sel
k'vari: pide
k'varuli: kısır horoz
k’vata: iskele, merdiven (ağaca, çatıya tırmanma için), kalasları ara bölmelere koyma şeklinde oluşturulan çit kapısı
k’vateri: kesik, kesilmiş
k’vatura: keskin
k’venuri: zerdava
k’veri: kör yılan
k’vikva: arı kuşu
k’vinçi: kuş
k'vinç'axi: bir kuş türü
k'vint'eli: sarı
k'vint'eloba: sarışınlık, sarı halde olma
k’venuri: sansar
k’yameti: kıyamet
k’yuski: balyoz

Please reload

Lazuri Doviguram

bottom of page