top of page

E - Lazuri - Turkuli

E -ile başlayan Lazca Türkçe Sözcükler

e
ebzali: kibrit
ecilli: cin, peri
eçi: yirmi
eğrinderi: azgın, kudurmuş
eÄŸrindu: azmak, kudurmak
extimapa: çıkış (yukarıya)
ek: orda
ekole: o taraf(a) ekolendo: o tarafda(n)
ek(ona)ÅŸen: oradan
ekoni: oralı
ekonuri: oralı
eksale: kuzen
ekseri: genelde, çoklukla, çoğunlukla, çoğu zaman
ekseru: genellemek
ek’o(nari): o kadar
ek’ule: daha sonra
elaqonu: bir kişiye eşlik ederek onu yukarıya doğru çıkarmak (canlı)
elaxaçku: etraflarını kazımak, bir yerin parçalarını kazımak
elakteri: değişik, ters, dönük
elak'lipa: ıssız
elabaderi: yaşlanmış (bay)
elabadu: yaÅŸlanmak (bay)
elaçamu: tahrik etmek, bulaşmak (rahatsız etmek)
elaxçineri: yaşlanmış (bayan)
elaxçinu: yaşlanmak (bayan)
elam3kvineri: şımartılmış, yüz verilmiş
elam3kvinu: şımar(t)mak, yüz vermek
elapatxeri: aklını yitirmiş, aklını kaybetmiş
elapatxu: aklını yitirmek, aklını kaybetmek, bir köşede silkelemek
elerte: geçici (geçici olarak)
elertu: geçici olarak çözüm bulmak
elemi3’a: kızamık
emk’ata: öyle(si)
emk’ele: o taraf(ta)
emti: yukarı, bayır
emuk: o (ergatif)
emus: ona, onda (datif)
emuşeni: onun için
emuÅŸi: onun, onunki
emoras: o vakit, o zaman
emti: yukarıya doğru
encami: nasıl olsa (boşverme anlamında)
enesteni: bir masal kahramanının ismi
entepe: onlar
entepek: onlar (ergatif)
entepes: onlara/onlarda (datif)
epçi: yetişkin erkekler için kendisini tanıyan tarafından bir hitap şekli
eperi: bayağı, bol miktarda
epi: ucuz
epoba: ucuzluk
epto: epey
epumu: ucuzlamak, ucuz hale gelmek
estvineri: çılgın, aklında yeller esen
estvinu: çılgınlaşmak, çılgın hale gelmek, aklı başından çıkmak
eşağu/eşiğu: içeriden dışarıya doğru seçip ayırmak, yukarıya doğru çıkarmak
eşaqonu: canlı bir şeyi yukarıya doğru çıkarma
eşatxozu: kesilmiş bir ağaç vb nesneyi dallarından ayırma işlemi
eşexvarçala: (çvirale) havuz
eÅŸkenu: ortalamak
eşo: öyle
eÅŸobura: icabet
eşopete: öylelikle, öylece
et'a met'a: abuk subuk
et'nik'i: etnik
evuli: misal, örnek
evuluri: örnekli
eya: o
e3xala: eğreti, sıra dışı, marjinal
e3'alu: yüz yüze karşılaşmak
e3'azdu: kaldırmak (yukarıya doğru kaldırmak)
e3’odginu: karşı karşıya getirmek, karşılıklı yüzleştirmek vb
e3'odgitu: önüne doğru koymak, önüne doğru durmak
e3'orçu: altına sermek

Please reload

Lazuri Doviguram

bottom of page